Evlilikte eşlerin hak ve yükümlülükleri nelerdir?

0
1994

Toplumun inançlarını, gelenek-göreneklerini, değer yargılarını, kültürünü barındırıp, nesilden nesile aktarılmasını sağlayan, toplumun en küçük birimi ailedir.

Anayasanın 41.maddesinde de Ailenin toplumun temeli olduğu belirtilmiştir.
“Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar.”(Anayasa 41. Madde)

Avukat Asile Betül YAYLA

Bu maddenin gerekçesinde, millet hayatı bakımından ailenin kutsal bir temel olduğu, bu nedenle de ailenin refahını, dirlik, düzen ve barışını korumanın devletin ödevi olduğu belirtilmiştir.

Toplumun gelişmesi, ilerlemesi, barış ve birlik içinde yaşaması sağlıklı ailelerin varlığıyla mümkündür. Anne ve babanın gerek birbirleriyle gerekse çocukla ilişkileri, tutum ve davranışları, çocukların kişilik gelişimleri açısından oldukça önemlidir. Çocuğun iyiye ya da kötüye yönelmesinin en temel sebeplerinden birisi de yetiştirildiği aile ortamıdır.

Aile,  toplum hayatında çok önemli bir yere sahip olduğu için Devlet tarafından özel olarak korunması gerekmiştir. Devlet ailenin korunması (evlilik birliğinin korunması) için; eşlerin evlilik birliği içerisinde karşılaştığı sorunların çözülerek evliliğin sona ermesinin önlenmesi ve devamının sağlanması konusunda çalışmalar yapmaktadır. (Aileye yönelik sağlık hizmetleri, hukuki yönden aileyi koruyucu kanuni düzenlemeler, Ailenin Korunmasına Dair Kanun v.b…)

Türk Medeni Kanunu, eşler arası eşitliğe dayalı kurallar içermektedir. Evliliğin Genel Hükümleri Kanunda 185-201. Maddeler arasında düzenlenmiş ve eşlerin kişisel ilişkileri ile malî ilişkilerine ilişkin birtakım hukuksal düzenlemeler yapılmıştır. Medeni Kanun’un 185. maddesinin 1. fıkrasına göre, evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur.

Evlilik birliği kurulduktan sonra kanun koyucu bir takım tedbirler ile evlilik birliğinin sağlıklı bir biçimde devam etmesini amaçlamıştır. Medeni Kanun evlilik birliğinin devamı açısından eşlere birtakım yükümlülükler yüklemiştir.

Eşlerin evlilik birliği devam ederken uymak zorunda olduğu yükümlülükler “Evliliğin Genel Hükümleri” başlığıyla TMK 185. madde ve devamında düzenlenmiştir.

Türk Medeni Kanunu’ na göre Eşlerin Uymak Zorunda Olduğu Yükümlülükler:

  • Eşler, Evlilik birliğinin mutluluğunu el birliğiyle sağlamak zorundadır.
    (Evlilik birliğinin mutluluğunu sağlamak yükümlülüğü, evlilik hukukunun en önemli kuralıdır. Eşler birliğin mutluluğunu sağlamak üzere her türlü özveride bulunmak, birbirlerine karsı anlayışlı davranmak zorundadırlar. Mutluluk sağlanamazsa, evlilik birliğinden beklenen yarar gerçekleşemez.)
  • Eşler; Çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler. (Çocuk kavramı sadece öz çocukları değil, ana babanın ortak olmadığı üvey çocukları da kapsamaktadır. Bu itibarla eşler üvey çocukları için de aynı özeni göstermek zorundadırlar.)
  • Eşler, birlikte yaşamak zorundadır. (Eşlerin birlikte yaşaması onların yerine getirmek zorunda oldukları bir yükümlülüktür. Birlikte yaşamaktan kaçınma,Kanunumuzda “Terk Nedeniyle Boşanma” sebebi sayılmıştır.)
  • Eşlerin aile konutu, ortak konutu birlikte seçme yükümlülüğü bulunmaktadır. (Eşler oturacakları konutu birlikte seçerler. Ortak konutun seçiminde eşler karşılıklı anlayış içinde davranmalıdır.)
  • Eşler evlilik birliğini birlikte yönetmekle yükümlüdürler. (Mutlak eşitlikçi bir anlayışla,evlilik birliğini yönetme hakkı, her iki eşe de tanınmıştır. Eşlerden her biri,yönetime ilişkin bir girişimde bulunmadan diğer eşi bilgilendirmek ve bu girişime onun da katılımını sağlamak zorundadır.)
  • Eşler, birbirine sadık kalmak zorundadırlar.(Eşler birbirlerine karşı sadakat göstermekle de yükümlüdürler. Sadakat yükümlülüğü bakımından eşler arasında hiçbir fark yoktur. Yani koca karısına ne derecede sadakat göstermekle yükümlü bulunuyorsa, kadın da kocasına karşı aynı derecede sadakat göstermekle yükümlüdür. Medeni Kanunumuz cinsel sadakatsizliği-Zinayı özel boşanma sebebi saymıştır.)
  • Eşler birbirlerine yardımcı olmak zorundadırlar. (Eşler, karşılıklı olarak birbirlerine yardımcı ve destek olmakla ve yine karşılıklı dayanışma içinde olmakla yükümlüdürler. Eşler maddi desteğin yanı sıra manevi olarak da dayanışma içinde olmakla yükümlüdür.)
  • Eşler, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıklarıyla katılırlar. (Bu hüküm gereği, evlilik birliğinin giderleri eşler tarafından birlikte karşılanacaktır.Geliri olan eş gücü oranında mal varlığı ile, belirli bir geliri olmayan eş ise gücü oranında emeği ile giderlere katkıda bulunacaktır.)
  • Eşlerden biri,diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. (Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini tapu müdürlüğünden isteyebilir. Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı hâline gelir.)
  • Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi hâlinde, eşler ayrı ayrı veya birlikte hâkimin müdahalesini isteyebilirler. (TMK madde 195)

Mutlu ve huzurlu evlilikler dileğiyle…